>Sabır, sabır ya sabır… Belki de kibarlaşır(lar)… Bir umut hikayesi :)

>

Burda yavaş yavaş arkadaşlar ediniyorum, kendimi IWC ve MTKO etkinlikleri oyalıyorum ama kimi zaman tek başıma olmak da hoşuma gidiyor, soğuk havaya rağmen yürüyüş yapmaktan, vitrinlere göz gezdirmekten keyif alıyorum… Yine böyle tek başıma dolaştığım bir gün sevdiğim cafelerin birinde soluklanmak istedim… Cafe’nin pastane kısmına gidip istediğim pastayı işaret edip garson kıza “Я хочу это” dedim. Muhtemelen Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizisindeki Caroline gibi “ben istiyor bunu” şeklinde bir aksanla söyledim. Ama tam tipoz bir garsona denk gelmiş olmalıyım ki bu kadar basit bir cümleyi anlayamadı ve “чтоooo?” yani neeeee? dedi. Size yemin ederim ben bir süre sabırla vitrindeki pastayı işaret edip это, это yani bu, bu dedim hatun da anlamamakta ısrar ederek что? что? yani ne? neee? demeye devam etti. En sonunda dayanamadım Türkçe olarak yüzüne “embesil misin” dedim 😛 (Bir gün Türkçe bilene denk gelicez ama dur bakalım ne zaman!)
Tamam çok utanıyorum bunu yaptığım için ama ben de bir yavrucağım bana da acıyın di mi? Ben sizin dilinizi öğrenmek için çabalıyorum, ne olur sanki siz de birazcık sempati duysanız ve bana yardımcı olmaya çalışsanız?! Birçok ülke gördüm ama inanın ben Ruslar kadar hizmet sektöründe müşteri memnuniyetini önemsemeyen bir ülke görmedim. Sipariş alırken, servis yaparken sanki lanet ederek işlerini yapıyorlar. Bu yönden onları anlamakta çok güçlük çekiyorum… Neyse günah çıkardım da rahatladım biraz 🙂

29 thoughts on “>Sabır, sabır ya sabır… Belki de kibarlaşır(lar)… Bir umut hikayesi :)

  1. >almadan çıksaydın keşke. terbiyesizin tekine rastlamışsın. kendisi rusçadan başka dil biliyor sanki.. ayyy sinir oldum!! boşver sen hiç canını bile sıkma. dediğim gibi, ikinci dili bilmeye gerek görmeyen insanlar biraz da hasetlikten böyle davranıyorlarsevgiler

  2. >İngilizce falan anlatmaya çalışsan Nonim yine de anlamıyolar mı yavruşkalar?Uf çok zor ya dilini bilmediğin bi yerde yaşamak. çok kolay gelsin diyor, öpüyor kokluyorum :*

  3. >evlenmek gerek; orası olmasa başka bir yere gitsem de değişen birşey olmayacak maalesef burdaki çalışanların genel tavrı olmuş bu 😦 vallahi yurdumun tatlı dille konuşup bir yandan da müşterisini kazıklamaya çalışan uyanık esnafını bile arar oldum !Leah; İngilizce mi 🙂 Maalesef Rusça dışında bir dil bilmiyorlar, çok nadir daha çok turistik restaurantlarda çalışanlar ingilizce biliyor, evet çok zor şu dili akıcı şekilde kıvırmam gerekiyor 😦

  4. >Oncelikle hic sinirlenip kendini yorma, insanlardan normal birsey beklemek seni uzer o kadar!hmm, biraz yanlis anlasilmalar, biraz anlayisizliklar, on yargida sanki var gibi..neyse mail gonderiyim en iyisi.. 😉

  5. >Seni o kadar iyi anliyorum ki! Ben de benzer seyleri Ispanya'da yasiyorum. Burda insanlarin Ingilizce ogrenmeye yaklasimi " herkes Ispanyolca ogrensin" seklinde. Ve bir cok yerde, ozellikle yasi daha genc olan insanlardan boyle tepkiler almak normal 😦 dedigin gibi baska bir yere gitmek de hic birsey degistirmiyor!

  6. >:D ben sana gelince bu konu ile ilgiline hikayeler anlatıcam bak dur hahaha 😀 inanırım canım, yine insaflısına denk gelmişsin. Bize kafe house da yeşil çay istediğimizde nasıl diye sordu garson, biz de yaseminli istemediğimiz için prosta dedik diye kağıt bir bardağa yeşil çay yapraklarını koyup getirmişti…. :Dgarip gelecek sana ama şimdi çok gülüyorum bunlara,zamanında sinir krizleri geçirirdim 😀 çok öpüyorum canımcım kaldı 2 gün 😉

  7. >Eee pasta noldu? Alabildin mi bari bu kadar sinir stresin sonunda, sen ondan haber ver 🙂 (Bana pasta deyince akan sular durur da:) Kanada gibi bir yerde senelerce agiz tadimiza uygun, icimi baymayan pasta aradiktan sonra, aslinda aradigim yerin evin tam karsisindaki ufacik yer oldugunu kesfettigimde benim halimi dusun artik.. ay yazarken bile agzim sulandi, sabah ilk is pasta almak olcak herhalde :))

  8. >Nonicim, biz de Prag da böyle insanlara çok rastladık. Hatta bir bayan kutu kolayı masaya öyle sert koydu ki, kutu patladı. sadece kendi dillerini konuşuyorlar onlarda.herkes kendi dilinde söylenmişti o an. bu sert mizaçlarını komünizimin süregelen etkilerine bağlıyor çoğu insan.Güzel Nonimiz, iyi yapmışsın. sakın içine atma 😉

  9. >Noni, garson sana dil şövenizmi de yapmış olabilir ama bence ruslar tek kelimeyle hödük. Türkiyede de tüm turistik beldeleri işgal ettiler biliyorsun, tam anlamıyla dağdan inmeler.

  10. >Lutfen Noni, Paris ve Italyanlarin hakkini yeme Paris te restorant ve dukkanlarda azarliyorlar, aklima geldikje hala guluyorum Paris te restorantta siparis verirken butun cesaretini toplaman gerekiyor esim biten icecegini tekrar isterken azarlandi ki taninmis kalite bir restorantti. Donunce esim Paris halkinin asik suratli olduklari turistleri asla sevmedikleri dunyaca bilinen birseymis ama bana soylememis gitmekten vazgececegimi dusundugu icin . Avrupalilar dermiski ,Paris Parislilersiz guzel!Senay

  11. >Ya canım nerde türkiyedeki sıcak kanlı insanlar dimi:) Bak ben rus olduğum halde rusyada kendimi yabancı gibi hisediyorum orya gitiğimde yani bir tek sana öyle saçma davranmıyolar ben rusça konuştuğum halde bizede gereksiz tavırlar sergiliyolar,belki onlar alışmışlar kaba ve nezaketsiz davranmayı o yüzden bize garip geliyor. Herşey kafada biter(pisikolojilerini bence biraz düzeltmelerini lazım kadınlar sürekli çalışır evin reisi olur kocakar içer fln bilirsin işte belki bu yüzden de biraz morali bozuk çalışırlar.) onlar kendilerini komple toplum olarak geliştirmeleri lazım halklı ilişkilerde:)yani gerçekten onlar Türkiye geldimi herkes sıcak kanlı nazik biraz örnek alsınlar canım.Canını sıkmayı değmez çünkü bu insanlarda değişmez…sevgilerimle Anastasiya.

  12. >Sevgili Noni,Biz de yilbasini Moskova'da gecirdik (ve aslinda size e-mail atip bir kac restoran onerisi soracaktim ama yogunluktan gume gitti); oturup bir kahve icelim dedigimiz yerde kocamin hem "i want this cheesecake" dedigi hem de gayet acik ve net isaret ettigi pasta dilimini iki saat dil doktukten sonra ancak alabildik! Garson kiz, o cheesecake degil, babinda basini sallayip durdu! Yahu, neyse ne, versene iste apacik gosteriyoruz ne istedigimizi, diye soylene soylene aldik. Yazinizi okuyunca direkt aklima geldi, ilginc bir durum vesselam.. Biz "ne kadar durustler ayol" diye yorumlamis idik :)Sevgiler..

  13. >nonicim sadece orda zannetme burdakilerde aynen oyle anladinmi diye soruyorum evet evet diyor ama yiyeyecegi halttan vaz gecmiyor cafe ve restorana gitmek resmen bir kabus oluyor sen gene sukrek orda tek dil konusuluyor ya burasi gibi 3 dil birden konusulsa ne yapacaksin?

  14. >Ben de Bulgaristanda okuyorum.. Burası da aynen bahsettiğin gibi ne eksik ne fazla 🙂 suratsız garsonlar sanki -neden buraya geldin başka yer yok muydu, seninle mi uğraşıcam ben şimdi- gibi halleri var..Çok defa tartışmışlığım vardır bu yüzden..Kabalar işte kimse değiştiremez bunu 🙂 Bizim insanımız gibi olamaz hiç biri 🙂

  15. >Yıl 2007 yer antalya yurt yemekhanesi, yaz okulundayız,dil öğrenmeye gelen ruslarla dolu heryer. O hün tesadüf nohut var ve arkamdan da rus kız geliyor ve şöyle diyor : "ben biraz leblebi" dedi o an kırıldığımı hissediyorum aşçıyla tutamadık kendimizi,sen embesil demekle asla suçlu hissetme senide çok zorlamışlar yani,bu ruslar böyle 😉

Leave a comment