>Bugünkü Noni

>

Haftasonu full time teyze olarak iş başındaydım 🙂 Bu nedenle blogumu biraz ihmal ettim. Onlarla bir arada olmak çok güzel ama bir o kadar da düşündürücü… Denizkızı Ariel, Tinkerbell ve şekerler ve tabii pembe rengi saymazsak yeğenlerimin nelerden hoşlandıkları konusunda pek fazla fikre sahip olmadığımı cumartesi günü oyuncakçıya girdiğimde anlamış oldum. Ve onlarla zaman geçirdikçe çocuk eğitimi konusunda aslında ne kadar da bilgisiz olduğumun farkına vardım. Birçok şeye dikkat etmek gerekiyor çünkü inanılmaz bir gözleme sahipler, herşeyi anında kapıyorlar. Yanlarındayken hem davranışlara hem de kullanılan kelimelere gerçekten çok özen göstermek gerekiyor. Onları şımartmadan sevgi sunmak, isteklerine yeri geldiğinde hayır diyebilmek, huysuzluk yaptıklarında sabırlı olmak, her şekilde özverili davranmak… Cennet neden annelerin ayaklarının altında şimdi daha iyi anlıyorum…

Şu aralar Nil’in çocuk da yaparım kariyer de şarkısını mırıldanıyorum sanıyorsanız tamamen yanılıyorsunuz 🙂 Onun yerine alışverişe de giderim konsere de diye şakıyorum ben 🙂 Cuma akşamı Sezen Aksu konserine gittim ama biraz hayal kırıklığına uğradım, yeni albümünden şarkılara daha çok yer vermesi miydi yoksa orkestrası ile kendi aralarında sürekli şakalaşıp gülmesi ve benim mevzuya Fransız kalmam mı bilemiyorum… Sonuçta kendimi şarkılarına fazla kaptıramadım. Konser hevesimi artık Santana’ya saklıyorum 🙂 Mini alışveriş turundan da Accessorize’daki bu kolye ile Dior’un yeni sezon oje & ruj takımı ile geri döndüm.

Kendimi bildim bileli süslüyüm, çiçeği burnunda bir lover olarak bu işi son günlerde iyice abarttım. Ne mi yapıyorum? Bir sonrakinde aynı şeyi giymemek için her buluşmamızda ne giydiysem bir kenara not ediyorum 😛 Good morningggg!!!! Noni’nizin bir kaçık olduğunu şimdi mi öğrendiniz 🙂 Arkadaşlarım sen deli misin ürkütme bebeyi diyorlar bana ama söylenenler bir kulağımdan girip öbüründen çıkıyor tabii ki ben olduğum gibi davranmaya devam ediyorum 🙂 Beni seven böyle kaçık halimle sevsin di mi ama 🙂

>180 Derece

>

AMERİKA’DA:
MEMLEKETİMDE:

Buyrun efendim, Türkiye topraklarına ayak basmaları 24 saati bulmayan sevgili yeğenlerim ortama hemen uyum sağladılar bile! 180 derecelik değişim budur işte! Bakınız duruş bile değişti, nerde o hırçın kızımız nerde bu yüzüne nur inmiş yavrucak, doğru yolu bulmak diye ben buna derim haa haa 🙂 Yalnız anlamadığım bir sebepten ötürü ablam dönüş biletini erkene almaya çalışıyor?!!!

>Welcome Girls – Goodbye MJ

>

Bugün sizlerle paylaşmak istediğim aslında böyle bir mutluluktu…
Ama sabah işe gelip interneti açar açmaz okuduğum haberle şok oldum. Daha geçen gün Temmuz ayında Londra’da yapacağı geri dönüş konseri için kimbilir ne şovlar hazırlamıştır, keşke izleme imkanım olabilseydi diye içimden geçirmiştim. Tek tesellim popun kralının aradığı huzuru artık bulmuş olması… Nur içinde yat MJ…

Rest in peace…

>Beklerken…

>

Saatler geçmek bilmiyor ayyyy şiştimmmm 😛
Beklerken illüstrasyonla ilgili çok cici 2 blogu sizlerle paylaşmak istedim.
İlk olarak Dodi‘den başlamak istiyorum. Kendisi genç bir illüstratör. Bitirme projesi olarak da Bookid‘i hazırlamış. Yeğenim Selin gibi denizkızı hayranı küçük kızlar için Andersen’in orjinal kitabından küçük denizkızı hikayesini görselleştirebilecekleri bir proje yaratmış, ben çoktan girip oynadım bile çocuklardan geri kalır mıyım hiç 🙂 Yüklenmesi biraz zaman alıyor o yüzden birazcık sabırlı olmanız gerekiyor;)
İkincisi ise Armağan’ın çok şirin illüstrasyonlarının yer aldığı Armation adlı çiçeği burnunda web blogu… Küçük kırmızı kuş çok güzel! Ahhh böyle yaratıcı insanlara bayılıyorum! Keçeden kedi yapım aşamasındaymış, hazır olur olmaz Gofret’imin bir göz atmasını isteyeceğim çünkü hatunun bana aylardan beri keçeden kedi sözü var hala yapacak 🙂

Photobucket

Son 1 saate girdim 🙂 Akreple yelkovanı izlemeye devam edebilirim şimdi 🙂

>Heyoooooo :)

>

Bugün böyle şebek gibi sırıtık bir şekilde geziniyorum elimde değil kendime hakim olamıyorum çünküüüüü bugün Decaf Lattem ve şekerleri geliyorrrr !!!!!!! 10 aylık hasret sona eriyor!!!! Akşam üstü işten uçarak yanlarına gideceğim!!! Aldığım tüyolara göre benim gibi kıskanç bir cadı olduğu için öpücüklere önce Derin’den başlamam gerekiyormuş 🙂 Bakalım kavuşmamız nasıl olacak? Bugün bir an önce bitsin ve akşam 6 olsun Allahım lütfeeennnnn!!!!!!!

>Krizzzz !!!!!!!!!!!!

>

Geçen gün korkunç bir manzara ile karşılaştım. Daha doğrusu uykumun orta yerinde kedilerimin çığlıklarına uyandım. Tarçın gözü dönmüş bir şekilde Miso ve Bediş’i pataklıyordu, onları öyle görünce elim ayağım birbirine girdi, Tarçın o anda beni de tanımadığı için süpürge yardımıyla onları ayırabildim. Miso’nun burnundan kanlar geldi, Bediş tir tir titredi. Bugüne kadar böyle bir kavgaya hiç tutuşmamışlardı, daha doğrusu Tarçın bu kadar agresif olmamıştı… Ona ne oldu da psikolojisi birden böyle bozuldu hiçbir fikrim yok. Tarçın’ı 2 yaşından sonra aldığım için nerede ne tepki vereceğini tam olarak kestiremiyorum. Aklıma türlü türlü sorular geliyor, böyle olduğu için mi eski sahibi onu veterinere bıraktı yoksa veterinerin dediği gibi sahibinden şiddet görmüş bir kedi olduğu için mi şimdi böyle bozuk bir psikolojiye sahip… Sorunun kaynağı ne bilmiyorum ama bu durum beni inanılmaz korkuttu. O gece Bediş’in veya Miso’nun gözünü de çıkartabilirdi. Şimdi ayrı odalarda tutuyorum ama bu durum ne kadar sürecek? Hep böyle korkuyla mı onları biraraya getireceğim? Tarçın’ı vermek istemiyorum (zaten bu şişko haliyle onu kimse almak istemez), sokağa salamam böyle birşeye vicdanım asla elvermez ama diğer iki bıdığa da kıyamıyorum şimdi o kadar korkuyorlar ki bu sefer de onların psikolojisi bozuldu. Bu sabah tekrar bir araya getirmeye çalıştım ama ne yazık ki başarısızlıkla sonuçlandı, Tarçın’ı yine zor zaptettim. Buna nasıl bir çözüm yolu bulabilirim hiçbir fikrim yok, çıkmazdayım…

Sizi yine böyle görmek istiyorum 😥

>Noni @ Saroz – Part 2

>

Haftasonu öylece yayılmak istedim, kendimi güzel düşüncelere salmak ve bunun tadını çıkartmak… Tek yapmak istediğim bu oldu. Saroz’a giderken yanıma fotoğraf makinemi, kitabımı ve hamurlarımı almıştım ama ne fazla bir kare çektim, ne kitabın kapağını açtım, ne de hamurlara dokundum. Salma işinin hakkını verdim anlayacağınız 😉

Sabah 8 sularında Noni… Şiş gözler, sıfır makyaj ama dingin bir ruh hali 😉 İlk defa üstüme öylesine birşeyler giydim, dolabımı açtım hiç düşünmeden ilk gördüğüm eteğe “seni seçtim pikaçu” dedim, giyindim ve çıktım! Bu benim için bir devrim, bu tarihi bir kenara not etmem gerekir!

Kendimi salmaktan yola çıkıp yol boyunca saldım çayıra mevlam kayıra atasözünün ne anlama geldiğini düşündüm… Bazen gereksiz detaylara takılıp kalıyorum…

2009 senesinin deniz sezonunu açmam topu topu 1 dakika sürdü: girdim, dondum, çıktım 🙂

Denizden bana yar olmayacağını anlayınca kendimi doğaya verdim… Zaten şu aralar çiçekler böcekler kelebekler lay lay layyyy modunda gezindiğim için konsepte gayet uygun oldu 😉

Ana kraliçemiz vişneler toplanacak dedi demesine ama kızının kendi gibi doğayla uyumlu olmadığını hesaba katmadı tabii… ayyy vişne aktı elime bulaştı, burada örümcek ağı varrr, anneeee dallar saçıma girdi kurtar beni derken vişne toplama seromonisi benim için 10 dakikada bitiverdi!

Avucuma düşenleri bir süre seyredip anında likör fantezileri kurmaya başladım 🙂 Bu içki merakım nerden mi geliyor? Bakınız alt resim:

Babalar Günü’ne uygun bir şarap; Baba Bortaçina 🙂 Annişle babiş benimle başa çıkmanın en güzel yolunu bulmuşlar, önüme koyuyorlar şarabı, birinci kadehten sonra bendeki gevşeme hali çeneme de etki ettiği için vıdı vıdıyı kesiyorum, onlar da başlarını dinliyorlar böylece 🙂

En kötü günümüz böyle olsun diyerek şerefe kadeh kaldırdık….

Annemin bile dövmesi var ama benim yok !!!!

Bu kareyi de babiş için çektim, güneşi fenerin içine hapsetmeye çalıştım 🙂 Ama şarap sonrası fotolardaki kadraj yamukluğu hoşgörülürmüş, Noni hanım öyle dedi !

>Benim Babam En Harika Baba!

>

Bugün Babalar Günü… Ben de benim tontişimin, biriciğimin babalar gününü buradan kutlamak istedim. Babam hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki… O hayatını tamamen ailesine adamış, dünyanın en tatlı babasıdır. Kızlarına her zaman kol kanat germiş, en zor anımızda yanımızda yer almış, bize her zaman destek olmuştur. Küçükken arkadaşlarım babasından çekinir bazı şeyleri saklarken ben babamla herşeyimi konuştum. Babama her zaman saygı duydum ama hiçbir zaman ondan birşey saklamadım, başım ne zaman sıkışsa ilk önce ona ve anneme sordum ne yapabilirim, sizin fikriniz nedir diye… Bu kadar özel baba-kız ilişkisini kurmamızı sağladığı için ona minnettarım. Canım babam iyi ki senin kızın olarak dünyaya gelmişim, seni o kadar çok seviyorum ki… Bu alan sevgimi sunmaya yetmez, bunun yerine ben senin o tontiş yanaklarından öpmeyi tercih ederim 😉 Babalar günün kutlu olsun canım babam! Seni çoookkkk seviyorum!!!!

>Bim Bam Boom :)

>

Aaaaa yeter dayanamıycam itiraf ediyom işte 🙂 Farkındaysanız bir süredir burada sadece el emeği göz nuru el işlerimi paylaşıyorum sizlerle 😛 Pek hamaratım, pek usluyum, pek ciciyim sormayın! Nedeni ne tahmin edin bakiyim? Eveeetttt yeni bir heyecan yaşıyorum şu anda! Hatırlarsanız doğumgünümden önce sümüklü halimle bir yazı koymuştum buraya, sonra da hepinizden benim için dua etmenizi istemiştim 🙂 Sizin nefesiniz amma kuvvetliymiş böyle!!! Belki inanmayacaksınız ama ben tam o yazıyı yazdığım akşam onunla tanıştım yani doğumgünüme saatler kala… O gün ya gerçekten birçok kişi aynı anda beni okudu üfledi ve işe yaradı ya da evren benim sümüklü görüntüme daha fazla katlanamadı ki bu da ihtimaller dahilinde 😛 Ehhh ne de olsa küçükken de böyle ağlayarak zırlayarak her türlü isteğimi yerine getirirdim ben haa haa afferin bana 🙂 Fakat bir karar aldım, burada onunla ilgili ne hislerimi, ne havadisleri ne de fotomuzu paylaşmayacağım. Herşeyi buraya yazıp nazar değmesini istemiyorum. Sizinle bir süredir börtü böcek fotoları paylaşmamın nedeni budur arkadaşlar. Ayy bir de burayı herkes biliyor yahu sıkıyorsa yaz rahat rahat!!! Annem, babam, ablam, teyzelerim, anneannem, arkadaşlarım, onların arkadaşları ühüüü liste böyle uzayıp gidiyor. Hah şimdi söyleyin bana tırsak davranmakta haklı mıyım haksız mıyım 🙂