>
Category Archives: Hatuns
>Kısa kaçamağımda;
>
Tüm kışı donanzi bonanzi olarak geçireceğimden midir bilmiyorum ama yukardaki hava konusunda bana bir kıyak geçti sanırım 😉
>Çiroz
Hey büyük Allahım onu da yaratan sensin, beni de yaratan sen, e peki neden ona verdiğinin 2 katını bana verirsin 🙂
Ne zamandır Moskova yavruşka gözlemlerimi yazmak istiyordum. Burada kolumu sallasam 10 güzel yavruşkaya çarpar durumu yok! Yaptığım istatistiklere göre güzel hatunlar nüfusun %30’unu falan kapsıyor… Özellikle bir yere girdiğimde (market, metro, restaurant vs..) baykuş gibi kafamı her tarafa döndürüp kolaçan ediyorum ama öyle dünya güzelleriyle burun buruna gelmiyorum, ruh sağlığım açısından bu iyi bişey tabii hii hii 🙂 Hepsi üstteki hatun gibi çırpı bacak da değil, balık etli kadın da fazlasıyla var, özellikle 40 yaş ve üstü kadınlar… Ama ister güzel olsun ister değil tüm hatunlar bakımlı olmak için büyük çaba sarfediyorlar. Makyajsız kadın yok nerdeyse. Bir de süslüler ama giyim konusunda çok şükür gelişme var. 3 sene önce geldiğimde pullu payetli ve dore renkli parlak giysiler görmekten ceylan gözlerim şeş beş olmuştu ama neyseki şimdi daha sade ve stil sahibi giyiniyorlar… Dekolteyi seviyorlar, uyumlu giyinmeye dikkat ediyorlar, ama acayip bir marka düşkünlüğü söz konusu, çakma Hermes görmekten fenalık geldi bana!
Marka sevdalarına rağmen kendi tarzını yaratanlar da var tabii. Özellikle çalışan hatunlar daha güzel ve kaliteli giyiniyor. Topuklu ayakkabılar hepsinin vazgeçilmezi, boyu 1.80 olan bile en yüksek ökçeli ayakkabasını giyip podyumda yürür gibi metroda salınıyor, bunu takdir etmek lazım 🙂 Makyajda trend ise gözlere upuzun bir eyeliner çekmek, bakıyorum son zamanlarda ben de aynen onlar gibi makyaj yapar oldum, üzüm üzüme olayı! Bu kadar hatun incelersem olacağı bu tabii 😛 Makyaj yüksek topuklar, dekolteler vesaire… Aslında bir yerde onlara acıyorum çünkü her yer fokur fokur yavruşka kaynarken erkeklerin sayısı avuç içi kadar, hal böyle olunca da kendilerine ekstra özen gösteriyorlar, diğerlerinden bir farkı olması için… Benim bu gözlemlerim şehir merkezi için geçerli, dışarılara çıktıkça durum daha farklı olabilir… Yavruşka gözlemlerim şimdilik bu kadar 😉
>Rötar
>
Bulduğumuz ilk fırsatta özlem gidermek üzere geldik bir araya 🙂
Bu kısacık zaman diliminde neler birikmiş neler, hepsinin tek tek ifadesini aldım bir güzel!
Vapiano klasik buluşma mekanımız oldu artık…
Önce Mikanos dedikoduları alındı 😉
Sonra kahve keyfi yapıldı 🙂
Bana da bu anın tadını çıkartmak kaldı…
Şimdi Saroz’da bıdıklarımla kısa bir kaçamak yapmaktayım, pek yakında Temmuz ayının sürpriz çekilişi ile karşınızdayım 🙂
>Denklem
>
>Üff deme Püf de…
>
Ben artık yoruldum! Normalde şikayet etmeyi seven biri hiç değilim ama son 1 aydır geçtiğimiz süreç beni bir hayli yordu. Devamlı mızmızlanan ve çevresindekilerinin de enerjisini sömüren insanlardan hiç hoşlanmam, öfleyip pöflemek istemiyorum ama şu son döneme bakınca gerçekten de hafife alınmayacak kadar çok iş başardığımızı görüyorum, insanoğlunun başı sıkışınca çözüm üretmekte üstüne yok bence!
Hadi gel şunu 10 papel yapalım bak bu kadar bonkör olmam bugün şanslı günün! Cıkkk Dünya dünyada ikna olmadı! Tüyo alamadım ama o tombiş yanaktan bol bol öpücük aldım ohhh canıma değsin 😉
Pazar günü de canım ablam ve canım babamın doğum günüydü, ablam uzaklarda olunca kutlamayı 1 fire vererek yaptık, pastamızı kendi aramızda kestik. Canım babam ve canım ablama bir ömür boyu sağlık, mutluluk ve huzur diliyorum!!! Sizi seviyorum canlarım!!!
Tüm sevdiklerimden ayrı kalacak olmam elbette üzücü ama buraya duygusal yazılar yazıp ağlama potansiyelimizin iyice tavan yapmasını istemiyorum çünkü bunun kimseye faydası olmayacak, ben üzüleceğim, ailem ayrı üzülecek, arkadaşlarım ayrı üzülecek, ailemizi blog vasıtasıyla tanıyıp okuyanlar bile üzülecek, buna hiç gerek yok! Önemli olan her koşulda dimdik ayakta durmak ve her koşula ayak uydurmak, insanoğlu da yüzyıllardır bu özelliği sayesinde ayakta kalmamış mı? Güzel günler bizi bekliyor buna hiç kuşkum yok 😉
>Girls (+1 Prince) Night In @ Kristin
>
Cumartesi akşamı Kristinim bizi peynir & şarap gecesi için evine davet etti…
Cihangir’de önce pırpır ve civcivi ile buluştuk…
Sonra Kristin’in evine misafir olduk…
Prensim yanımda olmadan asla!
Saçımı Rapunzel gibi uzatmam sanırım bu yüzden 🙂
Önce pek hanım hanımcık pek usluyduk…
Sonra pek sıkı fıkı olduk 🙂
Ama saatler ilerledikçe…
Ve kadehler devrildikçe…
Öpüjemmm moduna terfi ettik!
Fakat sonra… Başım mı dönüyor? Yoksa dünya mı? dedik…
Gitme vakti geldiğini anlayınca kucaklaşıp…
Ev sahibimize teşekkür ettik bu güzel gece için…
>Ben Şımarıkım !
Nazo’cuğumun Pissi & kuşlu siparişleri
Sergül’cüm benden buzdolabı mıknatısı şeklinde fok ve japon balığı istemişti…
Büyükler için Pissi’li toka neden olmasın diye düşündüm, ortaya bu battal boy çıt çıt çıktı 😛
>Tanya’m
>
İltifat olsun diye söylemiyorum kesinlikle, Tanya bugüne kadar gördüğüm en güzel hamilelerden biri!
O akşam Tanya’nın sevgilisi de bize sürpriz yaptı 🙂
Bol bol içimizden tüü tüü tüü nazarlar değmesin diye geçirdik 😉
Tanya’mın kendisi ve Aliş bize yeterdi ama o bir de hediye almış, bugünlerde ben ne kadar da şımartılıyorum böyle 🙂 Teşekkürler güzel kalpli anne adayı! Ahhh unutmadan söylemem lazım; bence Aliş doğuştan şanslı 😉
>Girls Night Out
>
Böylece karın gurultumuzu kahkahalarımız ile kamufle edebildik 🙂
Bu güzel akşam için teşekkürler kıssslar!
Hepinize bol kahkahalı bir hafta sonu diliyorum!!!